Kur Farkları, Toprak Besin Ağı, Hori Hori Bıçağı

 Uzun zaman geçti, bahçeyi gerek kendi kişisel sakatlanmam ve benzer sebeplerden biraz nadasa bıraktık. Etraftaki ahali otların etrafı sarmasına delirmiş vaziyetteler gene. Akıllar veriliyor, bahçe ile ilgilenmiyor muşum. Damlama iyi bir sistem değilmiş, salma sulama daha iyiymiş (Damlama sulama çözümünde ağaç dibine inen su miktarım her ağacımda daha fazla bu arada, hesaplı kitaplı ölçümlü sağlamalı ayarladım ve hala aktif). 


Ot kitlesi daha yumuşak daha sakin bir hal almışlar. Aralarında yıllar önce dolaşılamayan otlar şu anda daha ehlileşmiş gibi duruyorlar. Uzun zamandır korktuğum ve çekindiğim sıcak kompost mevzusuna cesaretimi topladım ve bu sene giriyorum. Elimde güzel reçeteler var. İlk dersleri alırken hep kafamda şu soru vardı; hali hazırda ekilmiş bir ağaçlık ortamda permakültür tasarımı nasıl uygulanabilir? ne kadar etkin onarıma yardımcı olunabilir ve tasarım zamanda üst üste bindirilebilir?

Sektör ve Zone analizleri sonrasında su mevzusunu hesaplayıp ikinci bir büyük havuza ve yağmur suyu hasadına ihtiyacım olduğu aşikar. Büyük havuzu hallettik, sırada yağmur suyu hasadı var. Emre Rona Hocamızın bu işte çok ciddi emeği var, bilgi birikimini ve tecrübesini instagram hesabında ve bloğunda paylaşıyor. Su çok es geçilen ve önemsenmeyen ancak Toprağı onarmak istiyorsak en önemli ön adımlardan birisi.. Bu sene gene benzer kuraklıklar geldiler, toprak üstü gerek yaşayan geren ölü malç sayesinde verimli ve israfsız bir sulama yapabildim. Damlamayı besleyen su motorlarını güneş enerjisine çevirebilirsem o zaman tadından yenmeyecek.


Permakültür Tasarımı öğrenen bir doğa öğrencisinin önünde anlaşılması en karmaşık ve en çok kafasını kurcalayacak kısım da Toprak. En muhim mevzu da o zaten. Doğa'nın toprak üretmesini hızlandırmak için kafa patlatıp uğraşmamız gerekiyor. Cephaneliğimizde aslında çok etkili kadim silahlarımız var. Terra-Preta'lar, alternatif biochar, bokashi kompost yüklemesi, mikoriza ürünleri vs. Fakat bütün bunların içinde Dilek hocamla neredeyse bir 2 yıldır radarımızdan çıkmayan Toprak Besin Ağı var. Dr. Elaine Ingham aslında toprak biyolojisine bakıldığında modern tarımın bize ve kendi çalışanlarına anlatmadığı (yoksa anlatamadığı ve gizlediği mi demem lazım ?!) şeylerden bahsediyor. 

Her sene fungusitler ve anti nematod zehirleri ile çala çarba döndürülen sera topraklarında yetişen ürünler sofralarda yenilip içiliyor. Şimdi dersi alınca bu kadar enerji tüketimine, emek tüketimine ne gerek var diye soruyorum, üstelik zaten çölleşip kaybolan canlı toprağı yerine daha koyamazken hala çapa deliliğinin devam etmesi de delirtiyor insanı... . Momonsanto'yu, yeşil devrimin aslında yeşili devirme olduğunu da gayet iyi bilen bir insanım. Bill Mollison'un da anlattığı gibi, aktivistliğimizi ve eylemlerimizi bahçemizde gerçekleştirecek, hasatlarımız ile insanlara anlatacağız. Artan nüfusa rağmen herkesi hala besleyebilecek imkanımız var. Bu gezegeni kurtaracağız. Belki sizin moraliniz bozuluyor olabilir ama bence bozulmasın, biz doğa ile aynı saftayız ve doğa bugüne kadar hiçbir zaman kaybetmemiştir.

Son olarak gene uzun süredir elde etmek istediğim hori hori bıçaklarından sevdiğimiz hocamız Kirpi'nin de ar-ge sini yapıp satışa sunacağı haberini aldım. Hergün takipteyim, muhtemelen sahada denemesini yapıp haber verecek ilk kişilerden olacağım. Sabırsızlıkla bekliyorum.


Yukarıda bahsettiğim Emre Hocamızın Yağmur suyu hasadı hakkında en son yaptıkları harika iş: Datça'da Yağmur Suyu Hasadı

Bu üstteki linkten detaylı bilgilere ulaşıp siz de kendi evinizde, bahçenizde toprağa düşmeyen ve akıp giden suyu tutabilir ve küçük büyük her türlü bahçeniz için hatta kendiniz için kullanabilirsiniz.

Burada da Kirpi Hocamızın girişiminin linkini vereceğim. Instagram'dan da takip etmeyi unutmayın !